Nijerya'nın Kaduna şehrinde, yaklaşık bin öğrencinin bir arada yaşadığı, barındırdığı kalabalığa rağmen küçücük bir yapı, ülkedeki benzerleri gibi medrese olarak kullanılıyor. Köylerde yaşayan aileler, küçük yaştaki çocuklarını buraya karınlarını doyurabilmeleri için bırakıyor. Maddi imkansızlıkların zorluğu, hatta imkanların hiç olmayışı nedeniyle bu çocuklar aileleriyle belki yıllar sonra görüşebilecek. Bu zaman zarfında, birçoğu hafız olarak yetişmiş olacak.
Sabah namazı için henüz gün doğmak üzereyken uyanıyorlar. Hep birlikte kılınan namazın ardından ezberler yapılmaya başlanıyor, güneş tam tepeye yükselmeden, günün tek öğününü bulup karınlarını doyurmak için bütün öğrenciler şehre dağılıyor. Bir iki lokmayı kendileri ile paylaşacak insanlar arıyorlar. Karnını doyuran geri gelip çalışmasına devam ediyor. Kur'an ezberliyorlar ancak müderrislerin dışında hiçbirinin kitabı yok, genişçe bir tahta üzerine ayetler kalemle yazılıyor, ezberlendikten sonra zımpara ile temizlenen tahta, yeniden kullanılıyor. Geceleri ise, günün büyük bölümünü içerisinde geçirdikleri sınıflarda, kuru beton üzerinde uyuyorlar.
Sabah namazı için henüz gün doğmak üzereyken uyanıyorlar. Hep birlikte kılınan namazın ardından ezberler yapılmaya başlanıyor, güneş tam tepeye yükselmeden, günün tek öğününü bulup karınlarını doyurmak için bütün öğrenciler şehre dağılıyor. Bir iki lokmayı kendileri ile paylaşacak insanlar arıyorlar. Karnını doyuran geri gelip çalışmasına devam ediyor. Kur'an ezberliyorlar ancak müderrislerin dışında hiçbirinin kitabı yok, genişçe bir tahta üzerine ayetler kalemle yazılıyor, ezberlendikten sonra zımpara ile temizlenen tahta, yeniden kullanılıyor. Geceleri ise, günün büyük bölümünü içerisinde geçirdikleri sınıflarda, kuru beton üzerinde uyuyorlar.